Jack Ma: Dünyanın en büyük e-ticaret şirketlerinden birini kurmak, çok fazla uzmanlık, teknik bilgi, deha düzeyinde matematik ve büyük bir iş planı gerektiriyor gibi görünebilir. Ancak, Jack Ma için böyle olmadı. Bugün, 35 milyar dolarlık varlığı ile Çin’in en zengin iş adamı olan Jack Ma, aynı zamanda dünyanın da en zengin insanlarından biri. Onu Alibaba yolculuğuna ulaştıran hayat hikâyesini merak ediyorsanız, okumaya devam edin…
Jack Ma Hayat Hikayesi
1964 yılında Çin’de dünyaya gelen Jack Ma, çocukluk yıllarında İngilizce öğrenmek için elinden gelen her şeyi yaptı. 12 yaşında, İngilizcesini geliştirmek için her sabah saat 5’te yola çıkıp bisikleti ile 40 dakika boyunca yolculuk yapıp uluslararası bir otelin önünde turistleri bekledi. O yıllarda turistlere gezi rehberi olarak şehri gezdirdi ve onlarla İngilizcesini geliştirdi. Yağmurlu ve karlı günlerde bile her sabah otelin önünde turistleri bekledi.
Bir gün, Avustralyalı bir aileyle tanıştı ve kısa sürede onlarla arkadaş oldu. Sonunda onu, Çin’e kıyasla insanların sahip olduğu yüksek yaşam standardından etkilendiği Avustralya’ya davet ettiler.
İngilizcesi sürekli gelişse de, matematikte son derece başarısızdı. Bu nedenle, üniversitelere giriş sınavını geçemedi. Bir sonraki yıl şansını yeniden denedi ancak sonuçları çok kötüydü. Bir sonraki yıl tekrar denedi ve Öğretmen Koleji’ne girmeyi başardı. Ancak burası, kendi şehrinde çok fazla saygı gören bir üniversite değildi. Yine de, 1988 yılında İngilizce alanında lisans derecesi aldı ve İngilizce öğretmeni olarak iş buldu.
1995 yılında bir arkadaşı ile çıktığı Seattle gezisinde ilk kez internet ile tanıştı. Bu gezi, geleceğini şekillendirmesinde belirleyici oldu. Aynı yıl, varlığını sürdürmek için mücadele eden China Yellow Pages adlı bir şirket kurdu. Parasının neredeyse tamamını şirketi kaydettirmek için harcadı ve diğer şeylere neredeyse yetmiyordu. Şirketi kurduğu ofis, ortasında çok eski bir bilgisayar bulunan tek bir odadan oluşuyordu.
O zamanlar en büyük sorun, memleketi Çin’in Hangzhou şehrinde internete erişim olmamasıydı. Böyle bir durumda başkası olsa internet şirketi kurma fikrinden vazgeçerdi. Ama Jack Ma farklıydı. Arkadaşlarına internetin inanılmaz potansiyelinden bahsetti ve bazılarını kendileri için web siteleri tasarlaması için ikna etti. Onlardan, İngilizceye çevirdiği ve web sitelerinin gerçekte oluşturulduğu Seattle’a postayla gönderdiği şirketleri hakkında bilgi göndermelerini istedi.
Seattle’daki arkadaşları üzerinde çalıştıkları web sitelerinin ekran görüntülerini alıp Çin’e gönderdiler, o da müşterilerine gösterdi. Kendi ülkesinde, yaklaşık 2400 USD gibi önemsiz olmayan bir meblağı, yeni ana sayfalarına harcamaya istekli şirketler bulmayı gerçekten başarmış olması, onun muazzam ikna gücünün kanıtıdır. Jack Ma o günleri anlatırken, üç yıl boyunca bir dolandırıcı muamelesi gördüğünden bahsediyor.
Dünyada Bir Numara Olmak İstedi
Sonraki birkaç yıl boyunca, iş modelini defalarca değiştirdi. 1999 yılında, işletmeler arası bir e-ticaret platformu olarak Alibaba Group‘u kurdu. İlk başta işler hiç de kolay değildi.
Ancak o, başından beri büyük düşündü ve kendine çok iddialı hedefler kurdu. Şirketini kurduktan kısa bir süre sonra bir gazeteciye şunları söyledi: “Çin’de bir numara olmak istemiyoruz. Dünyada bir numara olmak istiyoruz.”
İleride başarılı olacağından o kadar emindi ki, Şubat 1999’da mütevazı dairesinde bir toplantı bile yaptı. O toplantıda ona, önümüzdeki 5-10 yıl içinde Alibaba’nın ne olacağı soruldu. O da soruya, rakiplerinin Çin’de değil, Silikon Vadisi’nde olduğunu ve Alibaba’yı uluslararası bir websitesi olarak konumlandıracaklarını söyledi.
Ma, Silikon Vadisi, Palo Alto’daki risk sermayedarlarından para toplamaya çalıştı. Tanıştığı yatırımcılar ondan tamamen gelişmiş bir iş planı sunmasını bekliyordu. Ancak Bloomberg, Google kurucuları ve diğer pek çok başarılı şirket kurucusu gibi, Jack Ma’nın da bir iş planı yoktu. Ancak o, plan yaparsan değil plan yapmazsan kazanırsın mottosuna inanıyordu.
Ancak, yatırımcılar onun bu yaklaşımını anlamakta zorlandılar. Bunu onlara Yahoo’nun ve Amazon’un da mükemmel modeller olmadıklarını ve en iyinin hala ne olduğunu bulmaya çalıştıklarını söyleyerek anlatmaya çalıştı. Kendine güveni sayesinde, Çin’deki bir şirketi 5 milyon dolar yatırım yapmaya ikna etmeyi başardı.
Kitap Bilgisi Mi, Sezgiler Mi?
Jack Ma’nın başarı hikayesi; girişimcilik sezgisinin ve hepsinden önemlisi, yeni fikirlere açık olma ve bir iş modelini uyarlamaya her zaman hazır olma isteğinin, dünya çapında işletme kurslarında öğretilen türden kitap bilgisinden çok daha önemli olduğunu göstermektedir.
Ona göre okullar bilgi öğretir. Ancak, iş kurmanın ise bilgelik gerektirdiğini savunur. Bilgelik ise deneyim yoluyla elde edilir ve bilgi de çok çalışarak elde edilebilir. Onun bu düşüncesi, girişimcilik araştırmaları tarafından da doğrulanmaktadır.
Girişimcilik başarısı, akademik öğrenmenin ya da kitap bilgilerinin sonucu değildir. Tabi ki, akıl dışı veya mistik bir şey de değildir. Burada, azim ve deneme isteğinin birleşiminin sonucu olan birikmiş deneyim önemlidir.
Jack Ma’nın Başarısının Sırrı: Vazgeçmemek ve Çok Çalışmak
Jack Ma, bir öğretmen olmak için eğitim aldı ancak Çin’deki, belki de dünyadaki en büyük e-ticaret şirketlerinden birini yönetmeye başladı. Ancak bir yandan da teknolojide iyi olmadığını söylüyordu. Hatta, bilgisayarlar hakkında bildiği tek şeyin e-posta göndermek olduğunu söylediği bile oldu.
Önce web sitesi tasarımcısı olarak başlayan ve ardından işletmeler arası e-ticarete geçen Jack Ma, işini yeni yönlerde geliştirmeye devam etti.
2003 yılında, Çin’in en büyük işletmelerden tüketiciye alışveriş sitesi olan Taobao’yu kurdu. Hem şirketi içinde hem de yatırımcılar tarafından Taobao için planlarını açıkladığında şüpheyle karşılandı. Çünkü, Alibaba’nın işletmeler arası operasyonları henüz kar getirmiyordu. Ayrıca, bu dönemde risk sermayesi şirketlerinden yeni fonlar toplamak giderek daha zor hale geliyordu.
2007’de, mali gücü Ma’nın şirketinden çok daha fazla olan en sert rakibi eBay’i bile yenmeyi başardı. eBay, Taobao’yu kullanan çok sayıda küçük perakendecinin zihniyeti de dahil olmak üzere Çin pazarını hiçbir zaman anlayamadığı için Çin’deki işini tasfiye etmek zorunda kaldı. Jack Ma, 2004 yılında dünyanın en büyük internet ödeme hizmeti olan Alipay‘i kurdu.
Jack Ma, yeni fikirlere her zaman açık bir girişimciydi ve bugün hala öyle olmaya devam ediyor. Ona göre tüm girişimciler, günlerinin ‘başarı’ ile tanımlanmak yerine zorluklarla ve başarısızlıklarla uğraşmakla ilgili olduğunu bilmektedir. Bu nedenle bir girişimcinin, başarısızlıkla yüzleşebilmesi ve asla pes etmemesi gerektiğini savunur.